8 Temmuz 2009 Çarşamba

APLASTİK ANEMİ

Aplastik anemi;
kemik iliğinin yeterli kırmızı kan hücresi,, beyaz kan hücresi ve platelet (trombosit) üretememesinden kaynaklanan nadir olarak görülen fakat ciddi olan bir durumdur
. Yeterli üretim, kan hücrelerinin en olgunlaşmamış ,hali olan kemik iliği kök hücrelerinin sağlığına bağlıdır,.
Aplastik anemide,, kök hücreler ya da onları besleyen çevre hasar görür. Bu, toksinlere (insektisidlere (böcek öldürücülere) ya da gazolin (benzin) gibi benzen içeren maddeler gibi) ya da nükleer radyasyona uzun süre kalmanız kalma sonucunda gelişebilir,.

Bazı kişilerde bir virüsten, bazı kişilerde ise radyasyon terapisi ya a kemoterapi ile yapılan kanser tedavisinden dolayı aplastik anemi gelişir. Çok çeşitli ilaçlar, (maddeler) aplastik anemiye neden olabilir ve bazı kişilerde aplastik anemiye yatkınlık kalıtımsal olabilir,.

Ancak, aplastik anemisi olan kişilerin yarısından fazlasında neden bilinmemektedir.SEMPTOMLARÇoğu vakada aplastik aneminin tek semptomu,, platelet (trombosit), kırmızı kan hücreleri ve beyaz kan hücrelerinin kandaki seviyelerinde bir düşmedir,.
Bu düşüş, tam kan hücre sayımı olarak adlandırılan bir kan testiyle saptanabilir. Platelet (trombosit) (kanın pıhtılaşmasına yardımcı olur) seviyesinde bir düşüş; burun kanamalarına, diş eti kanamalarına ya da cildin morarmasına neden olabilir. Kırmızı kan hücrelerinin düşük seviyede olması aneminin neden olduğu semptomlara (solgunluk (beniz uçukluğu), halsizlik, baş ağrısı ve artan kalp atışı) neden olur,.
Beyaz kan hücrelerinin seviyesi düşük olduğunda, enfeksiyon riski artar.

TEDAVİ SEÇENEKLERİ,
Bir aplastik anemi teşhisi, bir kemik iliği biyopsisi (yukarıda sağda) ile doğrulanır,. Kanser tedavisi görmekte olan ve kan sayımları düşük olan kişilere, tükenmiş olan kan hücrelerini ikame etmek için kırmızı kan ,hücreleri ya da platelet (trombosit) transfüzyonu (nakli) yapılır.

Platelet (trombosit) donörü ,(vericisi),, aile bireyleri ya da arkadaşlar arasında aranabilir.Beyaz kan hücreleri nakledilemediğinden,, beyaz kan hücreleriniz artıncaya kadar, enfeksiyona aşırı derecede açık olursunuz.
Bu nedenle, ateşiniz varsa intravenöz antibiyotikler kullanmanız ve ziyaretçi kabul etmemeniz gerekebilir,
.Şiddetli aplastik anemide,, 40 yaş altında olan kişilerin yansından fazlasında hastalığı iyileştirebilen bir kemik iliği nakli uygulanabilir,.

Bir kemik iliği donörü beklerken, ya da bir kemik iliği nakli için aday değilseniz, doktorunuz daha fazla hücre üretmesi için kemik iliğini tetikleyen ilaçlar (antitimosit globulin,, antilenfosit globulin ya da androjenlerle birlikte siklosporin gibi immunosüpresif ilaçları (maddeleri) kapsar) reçete edebilir,
. Kan hücrelerinin büyümesini başlatan maddeler olan genetik olarak değiştirilmiş büyüme (gelişim) faktörleri bazen yararlı olabilir.

Kemik iliği BiyopsisiKemik iliği biyopsisi, kemik içinden bir miktar kemik iliğinin alınmasıdır,.
Anemi ya da lösemi gibi hastalıkları teşhis etmek ya da bu hastalıklar için uygulanan tedavilerin gidişatını değerlendirmek için uygulanır. Lokal bir anestezik kullanılarak,,, sağlam (dayanıklı) boş bir iğne pelvik kemiğine sokulur ve bir ilik örneği alınır,.
Biyopsi iğnesinin sokulmasından kaynaklanan bir baskı hissedersiniz ve bunu, ilik iğneye çekilirken oluşan kunt bir ağrı izler,. Daha sonra ilik, hastalık belirtileri için mikroskop altında incelenir,.

7 Temmuz 2009 Salı

YILAN YAĞI

Yılan Yağı, mucizevi bir şekilde güçsüz ve zayıf saçları güçlendirir. Saçların daha çabuk ve hızlı uzamasını sağlar. İrsi olmayan dökülmelerde saçların yeniden çıktığı, irsi dökülmelerde önce bölgede tüylenme olduğu ve zamanla saç çıktığı gözlenmiştir.
Yılan yağı mevcut olan saçların kesinlikle dökülmesini önler. Kadın ve erkekler rahatca kullanabilirler.
Yılan yağı tamamen doğaldır. İçeriği bitkisel olarak güçlendirilmiştir.
Yılan Yağı İle Bakım: Yılan Yağı, kaliteli bir saç yapısına sahip olmak isteyen herkes tarafından kullanılabilecek, günlük sık kullanıma uygun, benzersiz bir üründür. İçinde bulunan yüksek saflıktaki, saç besleyici Yılan yağı özü ile hem saçlı derinin sağlığını güçlendirir, hem de saç kalitesini arttırır. Bunun yanı sıra zengin içeriği ile saç köklerini besler, dolgunluk, hacim ve parlaklık kazandırır. Sağlıklı saç ve saç derisi için ideal ortam yaratır.
Saçı yağlandırmadan derinlemesine temizler.Saç köklerini besler, saç kalitesini arttırır. Saç tellerini çevresel zararlı faktörlere karşı korur. Kepeklenmeye karşı, patentli özel maddeler ile güçlü etki gösterir. Saç derisindeki kan dolaşımını arttırırken saç kırıklarını da onarır. Özgün içeriği ile saç tellerini nemlendirerek dolgun ve parlak olmalarını sağlar.
Saçlarınız artık dökülmesin!Yılan yağı tamamen doğaldır. İçeriği bitkisel olarak güçlendirilmiştir.Bu ürün ile saç dökülmesi gibi sorunlardan kurtulduğunuz gibi daha önce kaybettiğiniz saçlarınıza çok kısa sürede kavuştuğunuzu göreceksiniz. Ürün diğer ürünler gibi zaman harcatmadan uygulanır.

REFLÜ NEDİR VE BELİRTİLERİ TEDAVİSİ

Reflü mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçması demektir..
Yemek borusunun alt kısmında bulunan kapakçıkta gevşeme olduğunda, mide asidi yemek borusuna kaçarak mide ekşimesine,, mide ve göğüste yanmalara,,, ağıza acı-ekşi su gelmesi gibi şikayetlerin, ortaya çıkmasına neden olur.,.
..
REFLÜ NEDİR VE KİMLER RİSK ALTINDADIR?

Normalde sindirim sistemimizdeki içeriğin hareketi ağızdan, yutma borusuna,, yutma borusundan mideye ve mideden de onikiparmak barsağına doğrudur.,
Reflüde ise mide içeriği yemek borusuna geri kaçmaktadır.İ Asitli mide içeriği yemek borusuna gelirİ ve uzun süre orayla temas eder ve böylece yemek borusu asitten kendini koruma özelliğini yok eder.

Bu geriye kaçan sıvı hastaların bir kısmında yemek borusuna zarar verebilmektedir.. Geriye kaçan sıvı içine mide asidi ve protein sindirilmesinde kullanılan pepsin adlı bir enzim bulunmaktadır. Bu sıvıda yemek borusuna en zararlı madde asittir....
Bu asit sadece mideye değil yemek borusu, boğaz, ses telleri ve akciğerlere de zarar vermektedir...
. Yemek borusunun alt ucunda mide içeriğinin yemek borusuna geçişini engelleyen bir kapak mekanizması vardır.
. Reflü hastalarında en sık görülen özellik bu mekanizmanın gevşekliğidir. Reflü, insanların hayat kalitelerini ciddi olarak etkileyen kronik bir hastalıktır...
Reflü, gün içinde ayakta veya gece yatakta olabilir. Bazı hastada gece, bazı hastada gündüz reflüsü ön plandayken,, kimi hastalarda da hem gece hem gündüz reflüsü olabilir. Gece ve gündüz reflüsü benzer sıklıkla görülürken, gece reflüsü daha ciddi seyreder..
Gece reflüsü ile gündüz reflüsünün oluş mekanizmaları, bulguları ve tıbbi tedavileri farklılık gösterir. Reflü hastalığı gastrit, ülser, safra kesesi hastalıkları, farenjit,, sinüzit,
astım, alerji, akciğer hastalıkları ve kalp hastalıkları ile kolayca karışabilir. Eskiden gastrit,,
ülser veya safra kesesi hastası olduğu sanılanların bir kısmının reflüsü olduğu anlaşılmıştır. Reflü, tedavi edilmemesi halinde ciddi sorunlara yol açmaktadır. Örneğin yemek borusunda iltihap,, ülser,
,kanama ve daralmalar...Ufacık bebeklerden tutun da, yaşlılar da bile gözlenebilen bir durumdur reflü. Ancak en sık 30-40 yaş grubunda ortaya çıkmaktadır..

Kuşkusuz şişmanlık, bazı genetik özellikler ve karın içi basıncını arttıran nedenler risk faktörü olarak sayılabilir, ama bunlar ön koşul değildir..
Bebeklerdeki reflü durumları sıklıkla bebeğin gelişimi ile birlikte ileri tedavi gerektirmeksizin ve sıklıkla 4 yaşına kadar kendiliğinden düzelir.. Hamilelik de karın içi basıncında artma sonucu reflüyü tetikleyen bir durumdur ve gene doğumu takiben çoğu hamilelikle tetiklenen reflü durumları düzelmektedir...

REFLÜ NEDEN OLUŞUR?

Reflünün oluşmasında birkaç faktör sayabiliriz..
Genetik faktörler kişinin reflü olmasına yada yatkın olmasına sebep olur.
Yemek borusu ile mide arasında gevşek bir kapakçık mekanizması vardır. Yiyeceklerin sadece aşağı doğru tek yönlü hareket etmesine izin veren bu kapakçık mekanizmasının bozulması bir faktördür..

Mide fıtığı olan hastalarda, midenin bir kısmı veya onunla beraber kapakçık mekanizması göğüs boşluğuna kaymıştır..
. Mide fıtığı olan hastalarda, hem kapakçık mekanizması bozulmuştur, hem de göğüs boşluğundaki negatif basıncın etkisi ile mide içeriği yemek borusundan yukarı kaçar..

Yaşam biçimimiz ve çevresel faktörler: örneğin alkol ve sigarayı bırakmak, kilo vermek, gelişigüzel kullandığımız ilaçları kesmek, öğünlerde küçük porsiyonlar yemek, dokunan gıdalardan kaçınmak, gazlı, sodalı veya kafein içeren içecekler tüketmemek gibi. .

REFLÜ BELİRTİLERİ NELERDİR

Göğüste yanma ve ağıza acı su gelmesi,,,
Midede yanma ekşime, dolgunluk hissi,,
Bulantı-,kusma,
Ses kısıklığı,,
Sesin sabahları çatallanması,,
İnatçı bir öksürüK
,
Boğazda takılma hissi veya sıklıkla boğazı temizleme ihtiyacı,,
Astım,,
Farenjit, ,
Ağız kokusu,-,
Dişlerde mine kaybına bağlı hassasiyet,,
Uyku kalitesinde, bozukluk, horlama ve uyku apnesi
REFLÜ TEŞHİSİ NASIL KONUR,
?
Hastanın şikayetleri bazen tipik reflü belirtileri gösterirken bazen de atipik belirtiler göstermektedir.,,
Bu nedenle hastanın şikayetleri çok iyi dinlenmeli ve ona göre bir teşhis konmalıdır. Teşhisi koyarken yapılması gereken başlıca tetkikler ,şunlardır. .
pH Ölçümü
Gastroskopi
Manometre
Yemek Borusu Filmi

ROMATİZMA TEDAVİSİNNE

RHEUTRO

Biyolojik özellikleri.

20 değişik bitkiden Fuomlife formülü ile üretilen RHEUTRO romatizma tedavisinde hastalığı bağışıklık sistemine tanıtarak tedavi sürecine yardımcı olmaktadır..
Fuomlife doğanın tedavi yasasına göre geliştirilmiş bir etkinliğe sahiptir.
"Hastalığa değil, hastanın bütününe etkilidir.."

Kullanmaya başladıktan sonra .1-3 gün içinde kendinizi biraz daha kötü hissetmenize neden olan hastalık belirtilerinde artış olabilir..
. Bu durum vücudun kendini yeniden ayarlamasının bir belirtisi olarak kabul edilir..
Çünkü hastanın genel sağlık dengesi yerine geldiğinde vücut kendi kendini çok daha rahat tamir ve tedavi edebilir..
Bu süreçle karşılaşıldığında ürün kullanımına kesinlikle devam edilmelidir..
Cerrahi müdahale gerektirmeyen, geriye dönüşümü olan vakalarda ve tıbbın bütün dallarında kullanılır..

Doğal tedavi yöntemleri Amerika ve tüm Avrupa ülkelerinde 200 yılı aşkın süredir kullanılmaktadır..

Kullanım AlanlarıDoktorunuzca teşhisi konulmuş;.
Akut romatoid artrit, kronik romatoid artrit.,
Ankilozan spondilit.,
Kas romatizması.,
Omurga ve eklemlerim mekanik ve dejeneratif harabiyetine bağlı iltihaplı durumlarda..,
Kas ve iskelet sisteminin romatizmal hastalıklarının tedavisinde yardımcı gıda takviyesidir..

Formülü.

Her Fuomlife Rheutro 200 ml şişede doğal kaynaklı bitki türlerinin ve kovan balının özel FUOMLİFE® formülü ile hazırlanmıştır...
Kullanım şekli ve dozu:Erişkinde..;
16 yaş üstü : günde 3 kez aç karnına 10ml .
11 - 16 yaş arası : günde 3 kez aç karnına 7.5ml Çocuklarda;.
06-11 yaş arası : günde 3 kez aç karnına 5ml.
2 - 05 yaş arası : günde 2 kez aç karnına 2,5ml Ağızda çalkalamak .suretiyle içilmesi (sublingual) etkinliği artırı.r.
3 - 23 ay arası : günde 2 kez Anne sütü, mama ve benzeri gıdaların içine yarım çay kaşığı ölçüsünde alınmalıdır...

Kullanım Önerileri.

Fuomlife ürünü alınmasından 20 dakika önce ve sonrasında bir şey yiyip içilmemelidir..
Kullanımdan sonra ağız su ile çalkalanmamalı, ve sigara içilmemelidir.
Fuomlife ürünlerinde etkinlik, hastalığın akut ve kronik olma durumuna göre 2 ile 4 hafta arasıdır,,.

Doktorunuzca önerilen kullanmakta olduğunuz, ilaçlarla birlikte alınmasında sakınca yoktur. Bildirilmiş ilaç etkileşimine, rastlanmamıştır,,.
Bitkisel destek ürünlerinin en uygun koşullarda üretilmeleri ,ve gerekli güvenlik koşullarını taşımaları halinde kullanılmaları gerektiği unutulmamalıdır,,.
(Ref: Medicines and HealtCare ,Products Regulatory Agency UK-http://www.mca.gov.uk) ,Ticari takdim şekli ve ambalaj muhtevası,:
Fuomlife Rheutro 200ml oral süspansiyon olarak PE şişede ve ölçü kabı ile karton kutuda sunulmaktadır,,.
Doz aşımı:Bünye ihtiyacı kadarını aldıktan sonra gerisini idrar ve bağırsak yoluyla dışarı attığından vücutta birikimi söz konusu değildir

.Saklama koşulları,:
Buzdolabında veya 25° aşmayan sıcaklıkta muhafaza ediniz,,. Direk güneş ışığından koruyunuz,,. Kullandıktan sonra şişe kapağını kapatmayı unutmayınız....

5 Temmuz 2009 Pazar

MANTAR HASTALIGI VE TEDAVİSİ

Mantar :hastalıklarında teşhis, alınan örneklerde, (kıl, tırnak, irin, balgam, kan, v.b. örnekleri) ve dokularda ın ortaya çıkarılmasıyla ve besiyerlerinde tanınmasıyla sağlanır.

Ama bulunan mantar türünün hastalığa neden olduğunu kesin olarak söylemek güçtür. Çünkü insan bedeninde zararsız olarak yaşayan pek çok türü vardır.
Sözgelimi Candida albi-cans sindirim sisteminde,, Candida paracruzei deride,, Aspergillus fumigatus solunum yollarında yaşarlar ve yalnızca özel durumlarda hastalık yapıcı olurlar..

. Ayrıca havada ve çevrede de çok çeşitli mantarlar bulunmaktadır. .Bunların sporları,,, incelenecek örneklere bulaşarak mikroskopta karmaşık bir görüntü oluşturabilirler ya da besiyerlerini etkileyebilirler... Bu gibi durumlarda, ayrılan ın deri ya da mukozalarda zararsız yaşayan bir mı, yoksa hastalık etkeni mi olduğunu saptamak güçleşir...
Bu nedenle,, incelenecek örneklerin çok sıkı mikrop kırıcı önlemler altında ve özel tekniklerle alınması gerekir.
Sözgelimi,, bir akciğer kandida hastalığından kuşkulanılan bir hastadan balgam örneği alınmadan önce, ağızdaki öteki kandida türlerini ortadan kaldırmak amacıyla,, hastaya nistatin pastilleri emdirmek gerekir. .
Ayrıca,, klinik muayene verileri ve bağışıklığa dayanan modern teşhis yöntemleri de, laboratuvar incelemelerini yönlendirirler..
Alınan örnekler, mantarları belirtmek için boyandıktan sonra, mikroskopta incelenirler.. Objektif altında mantarlar, bitkisel yapılar ..olduklarından her zaman selülozlu bir zarla çevrilmiş olarak görünürler..
Alınan örnekler besiyerlerine ekilir. Birkaç günde gelişen koloniler,. kendilerine özgü renk ve mikroskopik özellikleriyle teşhis edilirler..
Mantarların üretilme ortamı Sabouraud besiyerleridir. Besiyerlerine bazen, bakterilerin üremesine engel olmak için antibiyotikler eklenir.. Çeşitli kandida türlerini ayırdetmek için biyolojik testlere başvurulur;. sözgelimi, şekerlerin mayalanmalarının ve özümsenmelerinin incelenmesi...
Bazı .mantar hastalıklarının teşhisindeyse,. deney hayvanları kullanılır. Hayvana iğneyle verilen mantarlar üç hafta içinde gelişerek, öldürülen hayvanın iç organlarında teşhis edilirler.
. hastalıklarında en çok kullanılan hayvan,tarla faresidir...
Teşhiste son aşama bağışıklık testleridir. En sık uygulananları deri alerji testleri ve serum tepkimeleridir.
Ne var ki, deri alerji testlerinin (ilkeleri veremde uygulanan tüberkülin testiyle aynıdır) teşhis açısından değeri aynıdır; çünkü her insan, yaşamı süresince az ya da çok mantarlarla temasta bulunduğundan, değişik tepkiler gösterebilir...
Serum tepkimeleriyse, oldukça etkili ve kesin sonuçlar verirler.. En çok uygulananları jelozda yayma, protein elektroforezi ve flüoresan-antikor teknikleridir...

Serum tepkimelerine çoğunlukla derin (iç organları etkileyen) hastalıklarında başvurulur. ..Yüzeysel hastalıklarında kullanılmamalarınm nedeni, bu hastalıkların oluşturdukları. enfeksiyonların alt dokularla bir ilişkileri bulunmaması,. bu nedenle de antijen özelliği taşımamalarıdır..
.
HASTALIKLARININ TEDAVİSİ

DERMATOFİTLERE BAĞLI YÜZEYSEL HASTALIKLARI
Yüzeysel hastalıklarının yerel tedavilerinde,, enfeksiyon bölgesine iyotlu alkol (eyozin, Milian çözeltisi) sürüldükten sonra, pimasirin pomadı gibi yerel bir ilacı uygulanır...
Bu tedaviye, bütün dermatofitleri etkileyen bir madde olan griseofülvin’in (komprime) ağızdan verilmesi eklenir... Bu tedavinin birkaç ay sürdürülmesi gerekir;, üstelik tekrarlama olasılığını ortadan kaldırmaz. Griseofülvin’in hemen hiç yan etkisi yoktur...

Ayaklardaki mantar hastalıklarına karşı (atlet ayağı), terlemenin önüne geçmek gerekir.. Ayak sürekli pudralanmalı,. çorap ve pabuçlar sık sık değiştirilmelidir. .Saçlı deri hastalıklarında., saçlar kökünden kesilmeli ve baş pamuklu bir bereyle örtülmeli,, çocuk hastalar, testler negatif sonuç verinceye kadar (8 gün arayla yapılan her iki test sonucunun da negatif olması gerekir) okula gönderilmemelidir..
.
DERİ MUKOZALARD AKİ YÜZEYSEL HASTALIKLARI

Bunların tedavilerinde özgül bir antibiyotik kullanılır.: Nistatin. Sindirim sistemi tarafından emilmeyen bu maddenin, yerel olarak.uygulanması gerekir:. Âğız kandida hastalıklarında emme pastilleri;. dölyolu kandida hastalıklarında fitiller;. deri kandida hastalıklarında merhemler.. Ayrıca kandida hastalıklarının ilk enfeksiyon merkezlerinin sindirim sistemi olduğu gözönüne alınarak, çeşitli ilaçlarla barsaklardaki bütün kandida türleri yokedilmelidir...
DERİN HASTALIKLARI

Kandidalara bağlı septisemilerde ve kalp zarı iltihaplarında,, küfmantarları hastalıklarında,, kriptokok hastalıklarında, histoplazma hastalıklarında ve blastomiçes hastalıklarında nistatin ağız yoluyla verilir....
(çok zehirli bir madde olduğundan damar içine iğneyle verilmez)., İlaç verilirken dikkat edilecek en önemli nokta, hastada kan kanseri ya da şeker hastalığı bulunmaması,
başka bir antibiyotik ya da kortizon tedavisi altında olmamasıdır...

hastalığı kesinlikle teşhis edildiğinde (sözgelimi kandida septisemilerinde kan ekiminin olumlu sonuç vermesi), damar içine iğneyle amfoterisin verilmeye başlanır... Önce her gün yapılan iğneler, bir süre sonra günaşırı (2 günde 1) yapılır... Tedavi bir ay sürer.. Ama amfoterisin aşırı zehirli bir madde olduğu için, hastanın sıkı bir gözetim altında bulundurulması gerekir.. Derin hastalıklarının tedavisinde, flüorositozin de kullanılmaktadır...

1 Temmuz 2009 Çarşamba

AKÇİGER VE BRONŞ KANSERİ



Kanserli AkciğerAkciğer kanseri, tüm dünyada erkeklerde en sık görülen kanser türüdür,,

. Tüm kanserlerin%16 sını,, kanser ölümlerinin de %28 ini teşkil eder.,Trakea,, bronşlar,, bronşioller gibi alt solunum yolları ve akciğer parankiminden gelişen tümörlere genel olarak akciğer kanserleri denir., %90 dolaylarında 50 yaş ve üstünde görülür,.

BELİRTİLERİ

:Akciğer kanseri sinsi bir hastalıktır ve belirti vermeyebilir ancak en sık görlen belirtileri arasında öksürük,, kanlı balgam çıkartma, kan tükürme,, nefes darlığı, egzersiz yapmada zorlanma, ses kısıklığı, kol ve omuz ağrıları, göğüs ağrıları, yutma zorluğu,, kansızlık,, sarılık, başağrıları,,, iştahsızlık, kilo kaybı, sık tekrarlayan zatürre, hırıltılı soluma ve göz kapağında düşme gösterilebilir..

NEDENLERİ:

Akciğer kanserinin nedenleri arasında en çok aşağıdaki etmenler suçlanmaktadır.:Tütün Kullanımı (%90), radon,, asbest, kronik intertisyel pnömonitis,, halojen eterler (klorometil eter), krom, nikel, inorganik arsenik, radyoizotoplar,, hava kirliliği, ağır metaller, ,A ve E vitaminleri eksikliği

.TÜRLERİ:

Mikroskop altındaki görüntülerine göre 2 tip akciğer CA mevcuttur diyebiliriz:
Küçük hücreli akciğer CA ve küçük hücreli olmayan akciğer CA.Tüm akciğer kanserleri arasında %20 kadarını küçük hücreli akciğer kanseri teşkil eder ve sigara içimi ile ilişkisi en bilirgin olan türüdür. Sigara içen bayanların, erkeklere oranla bu kanser türüne yakalanma olasılığı daha fazladır..
Kanserli Akciğer RöntgeniTeşhİs:Yukarıda bahsettiğimiz belirtiler söz konusu ise acilen doktorunuza başvurunuz. Lokal anestezi altında bronşların içine bakabilen,, bronşlardan hücreler ve küçük parçalar alabilen bronkoskop ile bronkoskopi adı verilen tetkik yapılır.. Genellikle hastane şartlarında yapılır..
Bir miktar basınç hissi olsa da ağrı hissedilmez ve teşhis için şarttır. Bronkoskopi yapılamayan akciğerin zor bölgelerine dışarıdan iğneyle girilerek de biyopsi yapılabilir..
Daha sonra alınan hücre ya da parça patoloji uzmanı tarafından mikroskop altında incelenerek kanser olup olmadığı, kanser ise türü saptanır.. Hastalıktan kurtulmak ve tedavi seçimi kanserin evresine, hastanın cinsiyetine ve genel sağlık durumuna göre değişir....


KLASİK TEDAVİ YÖNTEMLERİ:

Genelde her kanser türünde olduğu gibi 3 tür tedavi mevcuttur: Cerrahi, radyoterapi ve kemoterapi.
Akciğer TümörleriCerrahi müdahale ancak kanser sadece akciğerde ve yakınlarındaki lenf bezlerine yayılmış durumda ise kullanılır. Bazen de cerrahi uygulama hastada tam olarak hangi kanserin bulunduğunu anlamak için yapılır. Cerrahi uygulamada bazen küçük bir parça çıkarılır (wedge rezeksyon), bazen akciğerin bir lobu tamamen alınır (Lobektomi) bazen de bir akciğerin tamamının alınması (Pnömonektomi) gerekebilir. Daha sonra radyoterapi ya da kemoterapi uygulanır.

Etiketler