19 Şubat 2011 Cumartesi

BEL FITIĞI VE VETEDAVİLERİ

BEL FITIĞI Bel fıtığı tedavisi,bel fıtığı nasıl tedavi edilir?
Bel fıtığının çeşitli safhalarında değişik tedavi metodları kullanılmaktadır.İlk tercih cerrahi dışı metodlardır.Bu metodlar ilaç ve fizik tedavidir.

Çoğu hasta bu yöntemle iyileşir.Fakat bazı hastalar cerrahi dışı yöntemle iğreşmez.
Bu hastalara mikro teknik uygulanır,dolayısıyla hastalar ameliyat sonrasında rahat etmektedirler.

İlk safhalarda istirahat verilir,bazı hastalar istirahatla iyileşir.
Ağrı kesici,adale gevşetici ilaçlar da iyi gelebilir.

Hastaların birçoğuna da fizik tedavi öneririz.
Genelde hastalar bu yöntemlerle iyileşir.

7 Ocak 2011 Cuma

ANNE ADYLARININ DİKKATİNE DİŞ ETİ İLTİHABI

SAGLIK BİLGİLERANNE ADAYLARININ  DİKKATİNE  DİŞ ETİ İLTİHABINA DİKKAT
İleri derecede diş eti iltihabının erken doğum veya zayıf bebek doğurma riski oluşturduğunu belirtilerek, anne adaylarının diş sağlıklarına yeterli önemi vermeleri gerektiği bildirdi.
Trabzon Diş Hekimleri Odası Başkanı Mustafa Yıldız, sağlık problemlerinin ne zaman ortaya çıkacağının pek belli olmadığını, bu nedenle anne olmaya karar veren kadınların hamilelik öncesi mutlaka diş hekimine başvurması gerektiğini söyledi.
Hamilelik öncesinde diş hekimine başvurulduğunda ileride ortaya çıkabilecek sorunların hekim tarafından değerlendirilerek, gerekli tedavinin uygulanacağını belirten Yıldız, "Örneğin, küçük çürükler hiç belirti vermeden hamilelik sırasında ilerleyerek ağrı oluşumuna yol açabilir. Henüz başlangıç halinde tespit edilip gerekli tedavi uygulanırsa sorun ilerlemeden çözülmüş olacaktır" dedi.
Yıldız, gerekli görüldüğünde yapılacak olan diş taşı temizliğinin hamilelik sırasında, hormonların etkisiyle ilerleyebilecek olan diş eti hastalıklarını da önleyeceğini ifade ederek, "Böylece anne adayı hamilelik sürecinde yaşayabileceği streslerden uzaklaşmış olur. Yanlış kanı olarak bazı anne adayları 'bebeğe zarar gelebilir' düşüncesiyle bu süre içinde diş hekimine gitmekten çekinirler. Fakat hamileliğin her aşamasında bebeğe ve anneye zarar vermeden yapılabilecek tedavi yöntemleri vardır" diye konuştu.
Anne adaylarına acil tedavi yöntemleri dışında müdahale yapılmayacağını anlatan Yıldız, şöyle devam etti:
"Ancak gerekli durumlarda diş hekimi, anneye ve bebeğe zarar vermeyen ilaçlarla tedavinin ertelenmesini sağlayacaktır. Hamileliğin 3 ile 6 aylık döneminde dolgu, kanal tedavisi, diş taşı temizliği gibi işlemler güvenle uygulanabilir. Hamilelik öncesi diş hekimine gidilememiş ise bu dönem anne adayları tarafından iyi değerlendirilmelidir. Emzirme döneminde de diş hekimliği açısından anneye yapılacak müdahalelerin herhangi bir sakıncası yoktur."
Mustafa Yıldız, hamilelik sırasında diş eti kanamalarının çok sık karşılaşılan bir sorun olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Diş etinde görülen kanamaların sebebi diş eti iltihabıdır. İleri derecede diş eti iltihabı erken doğum ve zayıf bebek doğurma riski oluşturduğunu unutmamalıyız. Hamileliğin ikinci üç aylık döneminde hekime başvurularak, diş eti iltihabı mutlaka tedavi edilmelidir. Ağız sağlığı yaşamın her döneminde ihmal edilmemesi gereken önemli bir konudur. Ancak kadınların ergenlik, hamilelik, bebek emzirme ve menopoz döneminde buna daha çok dikkat etmeleri gerekmektedir."
 
AA

14 Kasım 2010 Pazar

Yeni dogan bebege kalp amaliyatı yapıldı,

bebege kalp amaliyatı yapıldı 40 günlük bebege kalp amaliyatı
özel bir hastanede, doğuştan kalp damarları ters açılan 40 günlük bebeğin başarılı şekilde ameliyat edildiği bildirildi.
Mediva Hastanesi'nden yapılan yazılı açıklamada, Kalp Damar Cerrahisi Bölümünde kalp ameliyatı olan 40 günlük Çağrı Doğan'ın başarılı bir operasyonla tekrar hayata döndürüldüğü belirtildi.
Açıklamada, Doğan'ın doğuştan kalp damarlarının ters açıldığı, ameliyatı doktor Hacı Akar'ın gerçekleştirdiği bildirildi.
Anne Sevinç Doğan, ameliyatı gerçekleştiren doktor Hacı Akar'a teşekkür ederek oğlunun sağlığına kavuşmasından büyük bir mutluluk duyduğunu ifade etti.
Doktor Akar ise bebeğin sağlık durumunun iyi olduğunu belirtti.

BÖBREK HASTALARINDA KALP KRİZİ VE FELÇ RİSKİ FAZLA BÖBREKTEKİ HASTALIK İDRARA YANSIYOR.

***Böbrek hastalığı şikayetlerinin erken devrede ortaya çıkmadığı ifade edilerek, idrar rengi ve idrar koyuluğundaki değişiklikleri fark eden kişilerin tetkik için hekime başvurmasının yararlı olacağı bildirildi.
..
***Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Nefroloji Bilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Sedat Üstündağ, Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi başhekimlik toplantı salonunda yaptığı basın toplantısında, böbreklerin vücut ağırlığının binde dörtlük bölümünü oluşturan ve toplam kanın yüzde 25'ini alarak işleyen, her gün kanı 60 defa temizleyen bir organ olduğunu söyledi.

***Tamamı neredeyse damarlardan oluşan böbreğin damar sistemini etkileyen her hastalıktan etkilendiğini vurgulayan Üstündağ, Böbreklerin en büyük düşmanının şeker hastalığı, aşırı tuz tüketimi, hipertansiyon ve sigara kullanımı olduğunu vurguladı.

BÖBREK HASTALARINDA KALP KRİZİ VE FELÇ RİSKİ FAZLA

***Böbrek hastalıklarının çok fazla şikayet göstermediğinin altını çizen Üstündağ, şunları kaydetti:
Böbrek hastalığının kan testine yansıyan bozuklukları geç evrede ortaya çıkar. Gece idrara çıkmak, idrar miktarının artması, köpürmesi, idrar renginde değişiklik, idrar yaparken yan ağrısı, vücutta gelişen ödem, kan basıncının yükselmesi, halsizlik, nefes darlığı gibi şikayetler böbrek hastalığının erken döneminde ortaya çıkan bulgular olabilir.
***Hastalık ilerledikçe halsizlik, kuvvetsizlik iyice belirginleşir, kemik ağrıları, iştahsızlık, şişliklerin artması, idrarda azalma, bulantı kusma ve şuur bulanıklığı tabloya eklenir. Böbrek hastalarının kalp krizi ve felç geçirme riskleri de sağlıklı insanlara göre çok fazladır

BÖBREKLERİN İYİ ÇALIŞMASI ANNE KARNINDAKİ BESLENMEYE BAĞLI

***Böbrek sağlığının anne karnında başladığına işaret eden Üstündağ, doğumdan sonraki dönemde yeni böbrek dokusu oluşturulamadığını, yıllar içerisinde böbrek dokusunun azaldığını belirterek, ''O halde anne karnından itibaren çok böbrek dokumu yapımını sağlayarak böbreklerimizi korumaya başlayabiliriz. Bu amaçla, annenin iyi beslenmesinin sağlanması, sigara kullanılmamasının sağlanması, alkol ve madde bağımlılığının önlenmesi, sezeryanla doğumların önlenmesi önemlidir'' dedi.

***Daha sonraki dönemde böbrek hastalığının oluşmasının önlenmesi için de tuzun kısıtlaması, kan basıncının kontrolü, protein alımının kısıtlanması, ağrı kesici ilaçların yerli yersiz kullanılmaması, kansızlığın düzeltilmesi, kan yağlarının düzenlenmesi, gerektiğinde antioksidan tedavisi (günde 3-4 fındık, 1 ceviz içi, bir kuru kayısı) gibi önlemlerin alınmasının gerekli olduğunu ifade etti.

***Üstündağ, böbrek hastalıklarında tedavinin ise, nakil dışında diyaliz ile olduğunu kaydetti alıntı

Etiketler