28 Mayıs 2009 Perşembe

HAMİLELİKTE BULANTI TEDAVİ EDİLEBİLİR





ZEKAI TUNCA - BIRISI VAR KI Hamilelikte bulantı tedavi edilebilirHamilelik süresi boyunca anne adaylarına rahatsızlık veren pek çok yakınma ortaya çıkabilir.

Bunlardan biri de bulantı ve kusma. Hamileye veya bebeğe zararı olmayan ancak tedavi edilmesi gereken aşırı bulantı ve kusma Hiperemezis gravidarum olarak ..


..adlandırılıyor. VKV Amerikan Hastanesi Kadın Sağlığı Ünitesi uzmanlarından Dr. Senai AKSOY, bulantı ve kusma şikayeti olan anne adaylarına günde 3 yerine 6 öğün yemeleri gerektiğini söyledi..

Hafif ve kuru besinler tercih edilmesi gerektiğini kaydeden Aksoy, hamilelikte sıvı alımının çok önemli olduğunu ifade etti. Aksoy “ Özellikle yemek yedikten bir saat sonra sıvı alınmalı.

Bulantısı olan anne adayları stresten uzak durmalı, mümkün olduğunca dinlenmeli. Yatak istirahatı hatta gerekli olduğu takdirde hastanede damar yolu ile beslenme verilebilir” dedi. ..

15 Mayıs 2009 Cuma

FAZLA CAY VE KAHVE BÖBREK TAŞİ YAPIYOR.

Aşırı çay ve kahve böbrek taşı yapıyor

Böbrek taşları özellikle ülkemizde sık karşılaşılan sağlık sorunlarından biri. Genetik faktörlerin yanında yediklerimiz de böbrek taşı oluşumuna zemin hazırlıyor

SAĞLIK SERVİSİ
Bir insanın hayatı boyunca böbrek taşı oluşturma olasılığı yüzde 12'dir.

Ülkemizde bu oranın Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yüzde 30'lara çıktığı gözleniyor. Bölgedeki genetik faktörler ve yöresel gıdalar sık görülmesinin ana nedenleri.

Prof. Dr. Yalçın İlker, böbrek taşlarının oluşmasının yediklerimizle de bağlantılı olduğunu söyledi.

Taş hastalığına karşı ne gibi önlemler alınabilir?

Taş hastalığına yol açan en önemli faktörlerden birisinin gıda tüketimi olduğu biliniyor.

Oluşan taşın cinsine göre aşırı protein alımı, tuzlu gıdalar, çikolata, yeşil yapraklı bitkiler, aşırı çay ve kahve tüketimi risk faktörü oluşturabiliyor. En önemli etkenlerden birisi de az su tüketilmesi.

Taş, ilaçla yok edilebilir mi?

Oluşmuş bir taşı ilaç tedavisi ile küçültmek veya yok etme şansı pek yok. Sadece nadir bir taş olan saf ürik asit taşında ağızdan alınabilen ilaçlar ile başarılı sonuçlar alınabiliyor.

Taş kırma nedir?

Böbrek taşı hastalığında en etkili tedavi yöntemlerinden birisi de halk arasında "taş kırma" olarak bilinen dışarıdan şok dalgaları ile taş kırma tedavisidir.


Hasta bir saat sonra evine gidebiliyor

Taş kırma tedavisi nasıl gerçekleştiriliyor?

Tedavi yaklaşık yarım saat sürüyor ve hasta hemen evine gidebiliyor. Bol su içerek ve ağrı kesici alınarak parçalanan taşların vücuttan dışarı atılması sağlanıyor.Taşın büyüklüğüne göre seans sayısı artabiliyor.

Seanslar, arka arkaya birkaç gün ya da hafta arayla gerçekleştirilebiliyor. Tedavi gerektiren taşların ortalama %70'i bu yöntemle giderilebiliyor.

Kalan % 30'u da üreteroskopi veya perkütan nefrolitotomi denilen endoskopik ameliyatlarla tedavi edilebiliyor


alıntı yeni şafak

MANTAR SUYU

MANTAR : suyu elde edilir göze damlatılırsa gözü cilalandırır.

MİDE RAHATSIZLIGI ŞİFALI BİTKİLERLE İYİLEŞİR

Mide rahatsızlıgı nasıl gider bitkilerle şifalı bitkiler
1: 20 gr mahlep tozu 1 kaşık bal ile yutulur.
2: bir kaşik ravend çini kaynatılır. birer bardak içilir.
3: birer bardak çelik suyu içilir.
4: dere otu kaynatılıp suyundan içilir.
5: nane kaynatılır ve içilir.
6: tarcın şerbeti içilir ve beyaz peynir yenilir...

ŞİŞMANLAMAK İÇİN ŞİFAI BİTKİLER

ŞİŞMANLAMAK İÇİN ŞİFAI BİTKİLER
1: 2 AVUC BADEM VE KURU ÜZÜM YENİR .
2: KESTANE YEMELİSİNİZ .
3: 50. 100 GR CAM FISTIGI YENİLİR .
4: SÜTLAC YENİLİR .
5:BOL BOL BUGDAY EKMEGİ YENİLİR.
6: ÖRDEK ETİ YENİLİR.
7: TAZE PEYNİR YENİR.
8:20.GR DÖVÜLMÜŞ MAHLEP ,BADEM, ŞEKER BİRLİKTE YENİLİR.
9: CAM FISTIGI BAL İLE YENİR.
10: ERDEL KÖKÜ BAL İLE MACUN YAPILIR YENİR .
11:SOGUK DUŞ YAPILIR.
12: 40 ĞÜN AC KARNA İNCİL VE ANASON YENİLİR

12 Mayıs 2009 Salı

KOCA DAYANMIYOR.


--------------------------------------------------------------------------------

ilk evliliğini 16 yaşındayken yapan Linda Wolfe evlenmenin cazibesine kendini kaptırdı.

Yedi çocuk annesi Linda'nın en uzun evliliği yedi yıl sürdü.
En kısa evliliği ise 36 saat sürdü.

Evlendiği kişiler arasında bir hükümlü, bir tamirci, bir papaz, bir barmen, bir muslukçu ve bir müzisyen yer alıyor.

Kocalarından ikisi xxx çıkan ve ikisi tarafından da aldatılan Linda, 10 yıldır yalnız ama yine de 24. koca arayışında olduğunu belirtiyor:

"Evlenmeyeli yıllar oldu; o anları çok özlüyorum."
Eski kocalarının isimlerini sırasıyla sayamayan Linda;

ilk evliliğini ruh ikizi George Scott'la 1957'de yaptığını ve bunun yedi yıl sürdüğünü söylüyor; en çok sevdiği aşkının ise Jack Gourley olduğunu ekliyor.

Fred Chadwick adındaki eşiyle evliliğinin ise sadece 36 saat sürdüğünü çünkü aralarında aşk olmadığını söyledi.
alıntı:The Sun'ın haberi.

10 Mayıs 2009 Pazar

BÖBREK TAŞLARI


--------------------------------------------------------------------------------

İdrarda bulunan oksalat billurlarının meydana getirdiği böbrek taşları, kum tanesi kadar olabildiği gibi pinpon topu büyüklüğünde de olabilir

. Ufak taşlar böbrekten kolaylıkla çıkabilr.

Büyükler ise böbreklerden mesaneye giderken şiddetli ağrılara neden olurGöğsün yukarı ve ön kısmında, kaburgaların altında, ani ve kıvrandırıcı ağrı hissedilir. Terleme ve kusma da görülebilir. ,İdrarın rengi bulanık ve bazen kanlıdır.



Böbrekler

Böbrekler bel kemiğinin iki yanında, kaburgaların hemen altında yer alan, yumruk büyüklüğünde, fasulyeye benzeyen bir çift organdır.

Başlıca işlevleri kanın fazla suyunu ve artık maddelerini süzmektir. Bu maddeler idrar şeklinde ureter denilen kanallarla böbrekten mesane (sidik torbası ) na aktarılır ve buradan da uretra yolu ile dışarıya atılır.

Böbrekler aynı zamanda 3 önemli hormonu da üretirler. Bunlar kemiklerde kırmızı kan hücrelerinin üretimini harekete geçiren eritropoetin; kan basıncını düzenleyen renin ve sağlıklı kemikleşme için gerekli olan D vitamini.

Böbrek Taşı Nedir:

Henüz tamamen anlaşılamamış bazı sebeplerle normal idrarın içeriğinde bulunan özellikle ürik asit ve kalsiyum gibi maddeler kristalleşerek böbrek içinde taş olarak adlandırılan yapıları oluştururlar
. Tıbbi adı Nefrolitiazis dir. Oluşan bu taşlar golf topu kadar büyük olabileceği gibi kum tanesi kadar küçükte olabilirler.

Düzgün yuvarlak, sivri, asimetrik vs. çeşitli şekillerde olabilirler. Çoğu taş sarı-kahverengi renklerdedir. Ancak kimyasal bileşimine göre bronz rengi, altuni veya siyah renkli taşlar da olabilir.

Bazı taşlar hiç belirti vermeden böbrekte kalabilirler. Bazıları ise ureterler, mesane ve uretra boyunca yer değiştirirler ve idrarla dışarı atılabilirler. Küçük olan taşlar herhangi bir belirti vermeden veya çok az bir rahatsızlıkla dışarı atılabilirken daha büyük olan taşlar çok şiddetli ağrılara sebep olabilirler.Bazende idrar geçişini önleyebilen tehlikeli tıkanıklıklar oluşturabilirler.

Görülme Sıklığı:

Oldukça sık görülen bir hastalıktır. Erkeklerin % 10-15 i, kadınların ise ortalama % 5 inde görülür.İlk olarak genellikle 20-30 yaşlarında ortaya çıkar. Özellikle erkeklerde bir kez taş oluşmuş erkeklerin 2/3 ünde ortalama 9 yıl içinde taş tekrarlamaktadır.

Sebepleri:

Böbrek taşını oluşturan sebepler kesin olarak bilinmemektedir. Bazı araştırmacılar içilen suyun çok fazla sert ( kalsiyum sulfat içeriği fazla ) veya çok fazla yumuşak ( sodyum karbonat içeriği fazla ) olmasının etki edebileceğini söylemektedirler. Aşırı alkol tüketimi, gut hastalığı da aşırı taş oluşumuna sebep olabilir.Bazı araştırmacılar ise aşırı sıvı kaybına neden olan sıcak iklimlerde böbrek taşının daha sık rastlandığını, bir başka grup birtakım özel yiyeceklerin bövrek taşına neden olduğunu iddia etmektedir.
Supersaturasyon teorisi: ( aşırı doygunluğa bağlı kristalleşme teorisi.) En yaygın teoridir. Vücudun susuz kalmasına bağlı olarak idrar daki sıvı oranı ile çözünen katı maddeler arasında dengesizlik oluştuğuna inanılır. Bu çözünmüş artık maddeler ile aşırı yüklenen idrar bir noktada doygunluğa uğrar ve bu noktadan sonra artık maddeler yavaş yavaş birikerek kristalizasyona ve taş oluşumuna sebep olur. Bu nedenle taş oluşumunu engellemek için çok miktarda su içilmesi önerilir.
İnhibitörler: Normal idrar kristalleşmeyi engelleyen inhibitörleri içermektedir. Bir teoriye göre bazı kişilerde bu inhibitörler yeterli görevi yapamamakta , kristalleşmeyi ve dolayısıyla taş oluşumunu engelleyememektedir. Böbrek Taşlarının Tipleri:
Böbrek taşları kimyasal içerik olarak farklılıklar gösterir.

Kalsiyum Taşları:

Tüm böbrek taşlarının yaklaşık % 70-80 i ya kalsiyum oksalat, veya kalsiyum fosfat ya da her ikisinin bileşiminden oluşur. Kalsiyum diş ve kemik sağlığında önemli rol oynar ve normal diyette bulunur.

Kalsiyumun fazlası idrar yolu ile ile vücuttan uzaklaştırılır. Kalsiyum taşları da hiperkalsiüri ( idrarda aşırı kalsiyum bulunması ) li kişilerde oluşmaktadır.

Kalsiyum taşı oluşan hastaların % 40 ında sebebi bilinmeyen ailevi geçişli kalsiyum metabolizması bozukluğu vardır.Ender olarakta kalsiyum metabolizmasını harekete geçiren parotiroid hormonunu aşırı miktarlarda üreten paratiroid bezi tümörü sebep olmaktadır.,Furasemid gibi diüretikler, kalsiyum bazlı antasitler ve steroidler de hiperkalsiüri ye neden olabilmektedir.
Aynı zamanda bazı barsak hastalıkları, A ve D vitamininin çok yüksek miktarlarda alınması, et, tavuk, balık gibi yiyeceklerin aşırı alınması da sebep olabilmektedir.

Diyette B vitamininin çok az veya C vitamininin çok fazla olması ile kalsiyum oksalat taşlarının oluşumu arasında bir ilişki kurulmaktadır.

Ürik Asit Taşları:

Ürik asit vücutta protein yıkımı sonucu normal olarak oluşur ve idrarla atılır. Ancak bazı kişilerde özellikle erkeklerde ürik asit böbreklerde ve eklem yerlerinde birikebilir. Eklemlerde ürik asit birikmesi ailevi geçişli olan gut hastalığında görülür. Böbreklerde birikmesi ile de ürik asit taşları oluşur.

Böbrek taşlarının % 5-23 ü ( özellikle çoğunlukla erkeklerde olmak üzere) ürik asit taşlarıdır. Ürik asit taşlarında genetik faktörlerin de rol oynadığı öne sürülmektedir.

Yüksek proteinli ( özellikle et ürünleri fazla ) diyet alanlarda ürik asit taşı oluşma olasılığı artmaktadır.
Enfeksiyon taşları:

Tüm taşların yaklaşık % 20 sini oluştururlar. İdrardaki ürenin bakteriler tarafından bozulması ile asidikleşen idrarda oluşan amonyak ve magnezyumun kristalleşmesi enfeksiyon taşlarına neden olmaktadır., Üriner sistem enfeksiyonu geçirmeye daha yatkın olan kadınlarda erkeklere oranla daha sık rastlanmaktadır.

Sistin Taşları: Sistin sinir kas ve bazı dokuların yapı taşlarından olan aminiasitlerden biridir., Ender görülen ailevi bir hastalık olan sistinüri de böbrekler de sistin taşları oluşur., Tüm taşların % 1-2 sini oluşturmaktadır...

Baş dönmesiyle Beliren iç kulak Hastalığı


İç kulaktaki labirentin bir hastalığıdır.

Baş dönmesi, kulak uğultusu, kulakta dolgun­luk hissi ve işitme kaybı ile karakterizedir. Henüz nedeni hakkında tam bir bilgi edinilememiştir.


Çoğunlukla 40 yaşının üzerindeki kimse­lerde görülür ve krizler şeklinde ortaya çıkar., Hasta, tamamen sıhhatte iken bir­denbire başlayan baş dönmesi, şahsı oturma veya yatmaya zorlar ve hatta düş­mesine sebep olabilir.

Hastada şuur kaybı olmaz. Bulantı, kusma ve hasta kulakta işitme kaybı görülür.

Baş hareketleri ile belirtiler şiddetlenir.
Nistagmus ortaya çı­kar ve hasta, nistagmusun olduğu yöne yatar. Krizler arasındaki sakin devrede belirtiler çok çeşitli olabilir.

Kulak zarı normaldir. Her krizden sonra işitme kaybı gittikçe artar. Tedavisi, genel olarak tıbbi ve cerrahi ol­mak üzere ikiye ayrılır.

Öncş tıbbi tedavi denenir. Eğer krizler sık geliyor ve baş dönmeleri nedeniyle normal yaşantısı sık lıkla aksıyor ise, ayrıca işitmesi bozulmuş­sa cerrahi girişime karar verilir..

7 Mayıs 2009 Perşembe

AŞIRI TERLEME NİN SEBEBİ STRES OLABİLİR




Sıcakların başlamasıyla birlikte aşırı terleyen kişiler için de zor günler başladı.



Aşırı terlemede stresin rolü büyük rolü olduğunu belirten uzmanlar, "Stres, avuç içi, koltuk altı, zaman zaman tüm vücutta terleme fazlalığına neden oluyor" uyarısında bulunuyor.

Bursa Özel Bahar Hastanesi'nden Dr. Yavuz Okur, vücutta ter salgılayan 2 tür salgı bezi sistemi olduğunu, ter bezlerinin farklı yerleşim ve farklı uyarılma özellikler gösterdiğini söyledi.

Terle başetmenin için ilk kuralın temizlik olduğunu anlatan Okur, stresin de aşırı terlemeye davetiye çıkardığını kaydetti.

Okur, "Alüminyum içeren antiseptiklerin lokal uygulanması da teri azaltır. El ve ayaklardaki aşırı terlemeye karşı iyontoforez denilen yöntem uygulanabilir. Bu el ve ayak terlemelerinde, elektrik akımının geçtiği su banyosu. botoks da alternatiflerden biri.

Koltuk altına rahat uygulanır ve 5- 6 ay hastayı rahatlatır. El ve ayakta da uygulanabilir ama ağrı verici olabilir.

Sık yıkanma alışkanlığının edinilmesi, kıl temizliğine dikkat edilmesi, antiseptik sabunlarla yıkanma, gerektiğinde antibakteriyel sabunların eklenmesi, sentetik giysilerden kaçınmak ve pamuklu giysilerin tercih edilmesi sorunu büyük ölçüde çözer. Temizlenmeden sprey kullanmayı önermiyoruz.

Kokuyu ağırlaştırabilir. Stresli olmak da terlemeyi körüklüyor. ıÜüStres altında ter bezleri daha fazla çalışır. ıÜüStresli olduğumuz zamanlarda sinir sisteminin sempatik sistem denen özel bir bölümü çalışır ve terlemeye neden olur.

Ama insanların yüzde 1'inde bu sistem hiç bir stres olmadan aşırı çalışmaktadır. Bu kişilerde terleme el ayak tabanı koltuk altı ve yüzde görülebilir.

Bunun dışında tiroid bezinin aşırı çalışması böbrek üstü bezinden kaynaklanan bazı hastalıklar şişmanlık menapoz ağır psikiatrik hastalıklar ve bazı ilaçların kullanımı sonucu terleme gelişebilir." dedi.

Kötü ter kokusunun yenilen gıdalarla ilgili olup olmadığı yönündeki soruyu cevaplayan Dr. Okur, ter salgısının kokusuz olduğunu, ancak bazı nedenlerle kötü kokmaya başladığını kaydetti.

En kolay iyileştirilebilen rahatsızlığın yiyecek ve ilaçların etkisiyle ortaya çıkan ter kokusu olduğunu vurgulayan Okur, "Baharatlı, özellikle sarımsaklı yiyecekler, bazı ilaçlar ve vitaminler sadece terle değil, aynı zamanda solunumla da kötü koku yayılmasına neden olurlar.

Deri yüzeyinde bulunan doğal bakteri topluluğu kötü hijyen koşullarında, aşırı terlemede istenmeyen kokuya yol açarlar.

Diğer bir ter kokusu nedeni ekrin ve apokrin terle birlikte, idrar ve hatta nefeste de belli olan, çürümüş veya bozulmuş balık kokusuyla seyreden, bir hastalığa bağlı olarak ortaya çıkar.

Esas neden balık, yumurta, süt, ciğer gibi gıdaların bazı maddelerinin karaciğerde değişikliğe uğrayamaması ve değişmeden atılması. Kötü koku bu nedenle yayılır. Vajinal enfeksiyon etkenlerinden bazıları da kötü kokuya yol açar.

Kötü koku şikayetiyle başvuran bazı hastalarda ise gerçekte böyle bir sorun bulunmaz." diye konuştu.

Dr. Okur, yaz aylarında terlemenin vücudun ısısını dengelemek amacı taşıdığını, bu dönemde hijyen koşullarının yeterli olması durumunda, aşırı ter ve bakteriyel ayrışmanın kötü kokunun oluşmasına neden olduğuna dikkat çekti.

(CİHAN

PROSTAT KANSERİNE NAR SUYU


suyu hangi kansere iyi geliyor
Nar suyunun prostat kanserini yavaşlattığı kanıtlandı



Amerikalı bilim adamları, prostat kanserine karşı etkili olduğu düşünülen nar suyunun prostat kanserinin yeniden ortaya çıkma sürecini yavaşlattığını kanıtladı.

Amerika'nın California ve Los Angeles Üniversitelerinden ve İsrail'in Rambam Tıp Merkezi'nden uzmanlar, altı yıllık bir çalışmanın ardından nar suyunun prostat üzerindeki etkisini ortaya çıkardı.

Uzmanlar, 6 yıl boyunca iki etaplı olmak üzere radyasyon veya prostat ameliyatından sonra prostata yol ajan antijen değerlerinde yükselme olan 48 denek üzerinde araştırma yaptı. Deneklerden bazılarına her gün yaklaşık 250 gram nar suyu içmeleri söylendi.

Altı yılın sonunda ise nar suyu içenlerle içmeyenlerin değerleri karşılaştırıldı. Nar suyu içenlerde prostat PSP (Prostata Spesifik Protein) oranındaki düşüşün, içmeyenlere oranla daha fazla olduğu görüldü.

Uzmanlar, elde ettikleri bu bulguları geçtiğimiz günlerde Chicago'da bulunan Amerikan Üroloji Birliği'nde kamuoyuyla paylaştı.

Amerikan Üroloji Birliği sözcüsü Dr. Christopher Amling, "Bu araştırma,
nar suyunun başarısız bir tedaviden sonra prostat kanserinin ilerlemesini etkili bir şekilde yavaşlatabildiğini gösteriyor" dedi. Amling, "Bu araştırma ve devam eden araştırmalar,

bir gün nar suyunun aynı zamanda prostat kanserinden koruyucu bir madde olduğunu da ortaya koyabilir" diye ekledi. (CİHAN

DONDURMA YERKEN DİKAT


Dondurma yerken dikkat.

..Sağlık Bakanlığı sağlıklı koşullarda üretilmemiş veya saklanmamış dondurmaların sağlığı tehdit eder hale gelebildiğini açıkladı.Bakanlık yetkilileri
"Bu nedenle sağlık koşullarına uygun ortamda üretilen,
gerektiği şekilde korunan ve sağlıklı ambalajlarda satışa sunulan dondurmalar ve buzlu içecekler tüketilmeli;

bu tür besinler güvenilir olmayan yerlerden satın alınmamalıdır.

Dondurmanın pastörize sütten yda üretilmesi çok önemlidir.

Süt, mikroorganizmaları n üremesi için çok iyi bir ortamdır. Bakteriler kolaylıkla üreyebilir sağlığı bozabilir" uyarısında bulundu...

BU MEYVELERDEN MUTLAKA YEMELİSİNİZ








"Ispanak ve yumurta sarısında bulunan madde antioksidan özellik taşıyor. Meme kanseri, akciğer kanseri riskini azaltıcı özelliği var.

Domates ve ürünlerinde prostat kanserinden koruyucu özellik bulunuyor. Ayrıca domates kolon kanserini de önlüyor, kan şekerini düşürüyor,. total kolesterol ve LDL kolesterolü düşürüyor... Bu nedenle haftada 10 porsiyon kadar tüketilmesi öneriliyor.

Zaten biz genel beslenmede sebze ile meyvelerin günde 5-9 porsiyon tüketilmesini, bunun 3 porsiyonunun sebze olmasını öneriyoruz. Bunun içinde de turunçgiller ve yeşil yapraklı sebzeler ile domates gibi sebzeye ağırlık verilsin diyoruz.

Tahıl ürünleri de günlük beslenmede yer almalıdır, ama doğal haliyle. Brüksel lahanası nda ve sebzelerde meme , prostat, kolon ve akciğer kanserinden koruyucu özellik var. Lahanagillerin hepsi zaten kansere karşı koruyucudur.

Turunçgillerde 2 aktif bileşen var. Bazı kanserlerden özellikle meme, karaciğer ve pankreas kanserinden koruyor.


Yapılan son çalışmalara göre turunçgiller tip 2 diyabet, astım, katarak ve romatoid artrit gibi hastalıklara karşı kişiyi koruyor.

Elma,. brokoli, marul, nar; HDL yükseltici, LDL düşürücü özelliklere sahipler. Özellikle elmanın kabuğunda antioksidan özellik çok daha yüksektir.

Brokoli DNA temininde önemli rol oynuyor. Yeşil ve siyah çay antioksidandır. Ama burada demleme önemli. Kaynak suda 1-2 dakaika tutmak yeterlidir.
Kakao- çikolata günlük 48 gram tüketilmesi öneriliyor. Antioksidan özelliği var.
Nar;. kanser koruyucu ve kuvvetli bir antioksidandır. Kırmızı şarap antioksidan ama optimal beslenmede yani günlük beslenmede, kadın 1, erkek 2 kadehten fazla almamalıdır..
Soya .; koroner kalp hastalıklarından koruyor. Günde 25 gram kadar tüketilirse, diyette doymuş yağ oranını da azaltırsak koroner kalp hastalığı riskini azaltmış oluyoruz.

Keten tohumu ve yonca ; koroner kalp hastalıkları konusunda yapılan bazı çalışmalarda koruyucu özelliği fark edildi. Tabii tüketilen miktar önemli.

Soğan, sarımsak ve pırasa kükürtlü besinlerdir. Tansiyon düşürücü, kolesterol azaltıcı bazı çalışmalarda ise tümör geliştirici olarak gösteriliyor. Bu nedenle günde sadece 1 diş sarımsak tüketimini öneriyoruz."

Havuç ;. betakaroten içerir. Pişirme yöntemleri çok önemlidir. Soslarını ilave edip açık ortamda uzun süre kaldığında yüzde 75 oranında değerinden kayıp oluyor. Salatasına muhakkak biraz yağ konulmalıdır.

Karanfil,
zencefili, anason, fesleğen, biberiye, zerdeçal, kırmızı biber, enginar gibi besinler farklı mekanizmalarla bizi kanserden koruyor. Koruyucu fizyolojik aktif bileşenleri var. Özellikle enginar karaciğer sağlığı için önemlidir..

Su ürünleri de koroner kalp hastalıklarına karşı koruyucu, zihinsel potansiyeli arttırıcı özellik taşır.

Sızma zeytinyağı nın LDL düşürücü aktioksidan özelliği var.

Ancak anlatılan tüm bu yararların ortaya çıkması için kişinin ömür boyu bu besinleri sofrasından eksik etmemesi gerekiyor. Yoksa bir kere ya da bir ay yenilip bırakıldığında tabii ki yararını göremez."

2 Mayıs 2009 Cumartesi

PROST6ATA ETKİLİ ÇÖZÜM

Prostata etkili çözüm: Vista
Özellikle 60 yaşından sonra erkeklerin kabusu olan prostat büyümesi uygun tedavi ile artık sorun değil. Vista yöntemiyle yapılan operasyon sonrası hastanın hızla iyileşmesi mümkün


Echomar Sağlık Grubu Özel Göztepe Hastanesi Üroloji Bölümü'nden Op. Dr.
Tanju Cengiz, 60 yaşındaki erkeklerin % 60'ından fazlasında iyi huylu prostat büyümesi olarak bilinen BPH'nin görüldüğünü söyledi. Dr. Cengiz, erkeklerin yaşam kalitesini bozan hastalığın giderilmesinde etkili çözümün "VİSTA" yöntemi olduğunu belirtti.


VİSTA'NIN AVANTAJLARI

Vista yöntemi, prostat doku alımında kontrollü enerji kullanımına yeni bir boyut kazandırıyor. Yöntem, eski teknolojiye göre daha düşük ısı ile etkili ve çevre dokulara zarar vermeden daha düzgün doku alımı da sağlıyor.

Dr. Cengiz, diğer yöntemlerle yapılan operasyonlarda, doku alımı esnasında, ısı 300-400 dereceye çıkarken, bu yöntemde bu ısının 40 ile 70 derecede kaldığının altını çiziyor. Uzman doktor,

"Bu sayede çevre dokuya verilecek zarar en aza indirgeniyor. Operasyon sonrası, daha az kanama ve hızlı iyileşme süreci gerçekleşiyor. Hastanın 1-2 gün hastanede kalış süreci ile tam tedavisi sağlanabiliyor" dedi.


Erken teşhis önemli

Günümüzde hastaların 'sık idrara çıkma', 'geceleri idrar tahliyesi için sürekli uyanma',

'zor idrar yapma' gibi şikâyetlerle kendilerine başvurduklarını anlatan Op. Dr. Cengiz, bunların beşte birinde ilerleyen zaman dilimi içerisinde cerrahi girişimin kaçınılmaz olduğunu söyledi.

Etiketler